Türkiye

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ana madde: Türkiye’de futbol derbileri

Akdeniz

[değiştir | kaynağı değiştir]

Adanaspor – Adana Demirspor

[değiştir | kaynağı değiştir]

20 Mart 2016 tarihinde oynanan 1. Lig maçı öncesi iki takım seramonide

Adanasporlular, Demirspor’u kurum takımı olması nedeniyle Ankara takımı olmakla suçlarlar. Onlara göre gerçek Adana halkının takımı Adanaspordur. Adana turuncudur. Demirsporlular ise buna karşılık gerçek halkın takımının Demirspor olduğunu ve Adanaspor’un zenginlerin takımı olduğunu iddia ederler ve demirsporların klasik rengi mavi ve laciverti tercih ederler.

1938 yılında Devlet Demiryolları işçileri tarafından temelleri atılan ve 1940’ta kurulan Demirspor, uzun süre Adana futbolunu sırtlayan takım olur. 1960-61 sezonunda üç büyük il dışında 1. Lig‘de oynayan ilk takım olan Demirspor, ertesi sene küme düşer.

1954 yılında kurulan Adanaspor ise Adana Demirspor’un şehrin rantını üstüne aldığını ve şike yaptığını vurgulayan Adanalılar tarafından kurulur ve ilk senede kendilerine rakip olur. Demirspor her ne kadar işçi takımı olarak kurulmuşsa da 1970’lere kadar Adana halkının çoğunluğu Demirspor’u destekler. Demirspor Adana halkının takımı olur.

1971 senesinde ise 1. Lig’e çıkmayı başaran Adanaspor ipleri eline alır. İki sene sonra ise Demirspor da 1. Lig’e çıkınca rekabet kızışır. Adana’nın üst kesimi daha çok Adanaspor’u tercih eder, işçi sınıfı ve alt kesim ise Demirspor’u destekler. Adanaspor 1976-77 senesinde ilk defa Avrupa’da mücadele eder ve daha sonra iki defa daha Avrupa’da oynayarak büyük bir taraftar kitlesi oluşturur ve ilk defa taraftar açısından Demirspor’a bu kadar büyük rakip olur. 1984’e kadar aralıksız 1. Lig’de oynayan iki takım aynı sene küme düşerler. Bu süreç içerisinde Avrupa’da oynamasının etkisiyle Adanaspor daha çok öne çıksa da Demirspor da ligi bir kere altıncı bitirir ve istikrarlı dereceler elde eder.

1987’de yeniden 1. Lig’e çıkan ve 3 sene üst üste oynayan Demirspor’a karşılık, Adanaspor da 1988 ve 1991 yılları arasında üç kere en üst ligde rakip olur. 90’larda Demirspor üç sene daha 1. Lig’de oynayarak Adanaspor’u geride bırakır. Adanaspor 1990’ların başında şirketleşmeye başlar. 21.yüzyılın başında Uzan tarafından satın alınınca maddi olarak da üstünlüğü ele geçirir. 1998-2001 ve 2002-2004 yılları arasında 1. Lig’de oynar ve Demirspor bu yıllarda 2. Lig’de oynamak zorunda kalır. Uzan Grubu iflas edince Adanaspor da iflas eder. 2005-2006’da ve 2006-2007’de 3. Lig’e kadar düşen Adanaspor,Ceyhanspor’u satın alarak yeniden yükselişe geçer. 2007-2008’de Adana Demirspor ile aynı gruba düşen ve nefes nefese şampiyonluk için yarışan Adanaspor buradan da 1. Lig‘e yeniden dönmeyi başarır. Ayrıca aynı sene Yükselme Grubu maçlarında tribünler yarı yarıya bölünerek özlenen bir tablo gerçeleşmiştir. Adana Demirspor ise o yıl play-off finalinde elenerek Adanaspor’un gerisinde kalır.

Son yıllarda Demirspor birçok kez 1. Lig‘in kapısından dönerek rakibine lig olarak da ortak olmayı başaramamıştır. Adanaspor ise birkaç yıldır Süper Lig için çabalamaktadır ve 2009-2010 senesinde çok yaklaşmışsa da Bucaspor‘a averaj ile geçilmiştir. Sonunda 2015-16 1. Lig sezonunda Adanaspor şampiyon olarak Süper Lig‘e çıktı. Demirspor ise play-off’a kaldı fakat finalde elendi. Ama Adanaspor çıktığı yıl sonuncu olarak tekrar 1. Lig’e indi. Demirspor ise 2020-21 1. Lig sezonunda şampiyon olarak Süper Lig’e çıktı.

Aralarında oynanan 61 resmi maçta Adanaspor’un 22, Adana Demirspor’un ise 18 galibiyeti bulunmaktadır. 24 maç berabere sonuçlanmıştır.[5]

Adanaspor – Mersin İdman Yurdu

[değiştir | kaynağı değiştir]

Mersin,Osmanlı‘nın son yıllarında başlamak üzere, deniz ticaretinin gelişmesiyle beraber Adana‘ya her zaman rakip olmuştur. Aralarındaki bu rekabetin futbola sıçraması da kaçınılmaz olduğundan, Çukurova Derbisi diye adlandırılan bu maçlar; Akdeniz’in liman şehirlerinin bir nevi aralarındaki rekabetidir.

Mersin İdman Yurdu ilk yıllarda bu bölgede futbol oynamak isteyen takımların dileğini yerine getirebilecek tek ciddi takımdı.1940’ta Demirspor kendisine rakip olsa da çok ön plana çıkamadı.1967’de Başbakanlık Kupası‘nı alarak Çukurova’nın en hakim takımı haline gelmişti.Bu yıllarda Adanaspor ise gelişme sürecini tamamlamak üzereydi.1967’den 1974’e kadar yedi sene aralıksız 1. Lig’de oynayan İdman Yurdu,1971’de Adanaspor ve 1973’te Demirspor‘un da gelmesiyle kendine ciddi rakipler buldu.1975’te yeniden üst lige çıkan ve üst üste 11 sene burada oynayan Mersin İdman Yurdu ayrıca 1982-83 senesinde Türkiye Kupası‘nda final oynadı ve ertesi sene UEFA Kupa Galipleri Kupası‘nda mücadele etmeyi başardı.Bu yıllarda üç kere Avrupa’da oynayan Adanaspor,Mersin İdman Yurdu’nun en büyük rakibi oldu.1981’de son kez küme düşen Mersin temsilcisi, yeniden 1. Lig‘e çıkmak için 2011’e kadar beklemek zorunda kaldı.Adanaspor ise bu zaman diliminde rakibine karşılık daha ön planda olan taraftı.

2009-2010 sezonunda Adanaspor Süper Lig’e çok yaklaştı.Rakibini deplasmanda 2-1 mağlup ederek düşme hattına yaklaştırdı.Mersin taraftarı ise buna karşılık ilişkilerinin yakın seviyede olduğu Bucaspor lehine her maçta tezahürat yaparak Adanaspor’a karşı psikolojik baskı da kurmasıyla dikkat çekerek derbiye renk kattı. Adanaspor’un üst lige çıkamamasında payı olan Mersin taraftarı ile Mersin İdman Yurdu ise 2011-2012’de yeniden en üst ligde oynama hakkı elde ederek bir adım da olsa rakibinin yeniden önüne geçmeyi başardı. Ancak bu ligde geçirilen iki sezonun ardından Mersin İdman Yurdu 2012 – 2013 sezonunda tekrar küme düştü .

Aralarındaki maçlar özellikle son yıllarda Türkiye’de Göztepe-Karşıyaka maçlarından sonra en şiddetli karşılaşmalar olarak da dikkat çekti.

Adana Demirspor – Mersin İdman Yurdu

[değiştir | kaynağı değiştir]

Çukurova Derbisi diye nitelendirilen Adana ile Mersin şehirlerinin takımlarının karşılıklı rekabetlerinin en büyüğü olarak kabul edilir. Bunda iki takımın büyük taraftar kitlesine sahip olmuş olması önemli etkendir. Ayrıca Türk futbolunun kilometre taşı olan bu iki takım Çukurova futbolunu da ön planda tutmuştur.

1925’te kurulan Mersin İdman Yurdu ilk yıllarda bölgenin tek hakim takımıydı.1940’ta demiryolu işçileri Adana Demirspor‘u kurmaya karar verince ve birkaç sene sonra 1. Lig‘de oynayan ilk Çukurova takımı olunca aralarıdaki rekabet kızıştı.1968’de 1. Lig’e çıkan Mersin ekibi burada uzun yıllar oynadı.1. Lig’de uzun seneler birbirine rakip olan bu iki takım arasında Çukurova’nın en büyük takımı olma yarışı, rekabeti iyice kızıştırdı. 1980, 1990 ve 2000’lerde Adana şehri, futbolda Mersin’in önüne geçti.Uzun yıllar bu böyle devam etse de aralarındaki maçlarda her zaman seyirci sayısı yüksek oldu.

Son yıllarda ise Mersin İdman Yurdu daha ön planda olan takım oldu.2010-2011 sezonunda şampiyon olan Mersin İdman Yurdu, Adana Demirspor’un bir adım önüne geçmiş gibi görünse de; Çukurova’nın bu düşman kardeşleri arasındaki rekabet bölgede eski sıcaklığıyla sürmektedir.

Mersin İdman Yurdu – Tarsus İdman Yurdu

[değiştir | kaynağı değiştir]

Tarsus, antik çağlardan beri Mersin ile ilişkisi olan bir yerleşim yeri olmuştur. Kent limanından gelen mallar buradan Anadolu ve Orta Doğu‘ya ithal edilirdi.Bu günümüzde dahi hemen hemen böyledir. Bu iki kentin futbolda ise yardımlaşmasından ziyade rekabeti ön plana çıkmıştır. Bu rekabet Mersin İdman Yurdu‘nun da kurulmasından öncedir.

1923’te kurulan Tarsus İdman Yurdu o sene,Mersinli gençlerden futbol maçı yapmak için teklif alır.Halep‘ten getirdikler bir topları vardır. Ancak formaları yoktur. Tarsuslu bir hanıma forma diktirmek isterler. Ne var ki sadece sarı ve lacivert renk vardır. Bu renklerde sahaya çıkar ve Mersinli gençlerle karşılaşırlar. Bu renkler zamanla sevilir ve benimsenir.İki sene sonra Mersin İdman Yurdu kurulacaktır.

Mersin İdman Yurdu uzun süre Mersin’in adını duyuran tek takım oldu.Şehir takımı olması ve bundan dolayı büyük destek görmesi ile 1. Lig’de günümüzde de oynamış ve oynayan tek Mersin takımıdır. Tarsus ise 1984’te şampiyonluğu son anda Kayserispor’a kaptırınca 1. Lig’e çıkmayı kıl payı kaçırdı.Son yıllarda şampiyonlukları zorlayan bir takım olmasına rağmen amacına ulaşamadı.Mersin ise 2010-2011’de Süper Lig’e çıkarak 3. Lig’e düşen rakibiyle aradaki farkı iyice açtı. Durum günümüzde böyle olsa da rekabeti çok eskiye dayanan Mersin’in iki temsilcisi arasındaki her karşılaşma büyük yankı uyandırmaya devam etmektedir.

Doğu Anadolu

[değiştir | kaynağı değiştir]

Elazığspor – Diyarbakırspor

[değiştir | kaynağı değiştir]

Elazığ ve Diyarbakır şehirleri 20.yüzyılın başlarından beri, hep yan yana anılmış yakın ilişkiler kurulmuş şehirler olarak bilinmişlerdir. Futbolda ise bölgeyi sahiplenme yarışı bunu rekabete dönüştürmüştür.

1977 senesinde ilk defa 1. Lig‘e yükselen Diyarbakırspor, burada üç sene oynayarak Doğu’nun ilk ciddi temsilcisi konumuna gelmiştir. Bundan sonra 21.yüzyıla kadar da Elazığspor‘u geride bırakmıştır. Zaman zaman 2. Lig’de karşılaşmaları aralarındaki rekabeti büyütmüştür.

2001’de Süper Lig’e yükselen Diyarbakırspor’un ardından bir sene sonra Elazığspor ilk defa Süper Lig’e yükselince rekabet iyice kızıştı.2002-2003 senesinde son hafta Diyarbakırspor-Elazığspor maçı ise büyük tartışmalara neden oldu. Elazığspor maçı kazanarak ligde kaldı,Altay ise küme düştü.

Elazığspor her şeye rağmen bir sonraki sene yeniden 2. Lig’e düştü.Diyarbakırspor ise 2006 senesine kadar Süper Lig’de kalmayı başardı.2008’den 2011’e kadar 2. Lig’de oynayan Elazığspor yeniden toparlanarak 2011-2012 senesinde yeniden 1. Lig‘de oynamaya hak kazandı.Diyarbakırspor ise ekonomik sorunlardan dolayı 2010-2011 senesinde 2. Lig‘e düştü. Ardından art arda küme düşerek 2016-17 sezonunda Diyarbakır 2. Amatör Lig‘e kadar düştü. Ama Elazığspor 2013-14 sezonuna kadar Süper Lig‘de kalmayı başardı ve rakibiyle aradaki farkı iyice açtı. Ama Elazığspor 2013-14 sezonu ligden düştü ve kendini ekonomik zorluklar içerisinde buldu. Ardından 2. Lig‘e indi. 2020-21 sezonu’da 17. Sırada 3. Lig‘e düştü. Hala ekonomik zorluklarla ve yönetim hatalarıyla mücadele ediyor. Ama Diyarbakırspor hızla toparlandı ve 2017-18 sezonundan itibaren her sene bir üst lige Diyarbakır 2. Amatör Ligi‘nden Bölgesel Amatör Lig‘e çıktı.

Aralarındaki 47 karşılaşmada Diyarbakırspor’un 22, Elazığspor’un ise 11 galibiyeti bulunmaktadır. 14 karşılaşma ise berabere bitmiştir.

Elazığspor – Malatyaspor

[değiştir | kaynağı değiştir]

Doğu ve Güneydoğu‘daki en büyük rekabet olarak bilinir. Rekabet Elazığ ve Malatya şehirlerinin arasındaki çekişmeye dayanır. Elazığlılar, Malatyanın kayırılması ve buna karşılık Elazığ’a hiç yatırım yapılmamış olmasını neden gösterirler. Günümüzde bile hemen her alanda çekişme içinde olan bu iki şehir, takımlarının da arasında futbol rekabeti çıkmasına neden olmuşlardır. Birçok karşılaşmada rakip takım tarafına geçtikleri ve ezeli rakipleri aleyhine tezahürat yaptıkları bilinir. Ayrıca birbirlerine yakınlıklarıyla bilinen Malatyaspor ile DiyarbakırsporElazığspor‘a karşılık aynı cephede saf alırlar. Elazığspor ile yapılan karşılaşmalarda birbirlerine destek verdikleri pek çok kez görülmüştür.

İlk defa 1969’da 3. Lig’de karşı karşıya geldiler.İlk mücadeleleri 0-0 sonuçlandı. Malatya’daki maçta ise Malatyaspor 4-1 kazandı. Bu skor Elazığlıları huzursuz etmiştir. Elazığspor’a ciddi yatırımlar yapılmaya başlanır ve takım 1975’te 2. Lig‘e yükselir. Malatyaspor ise dört sene sonrasında 1977’de 3. Lig‘e düşer. Elazığspor’un üstünlüğü fazla sürmez. Malatyaspor 1980’de yeniden 2. Lig’e yükselir. Dört sene sonra ise tarihinde ilk defa 1. Lig‘e yükselince şehirde büyük bir sahiplenme duygusu oluşur. 1990’a kadar en üst ligde oynamayı başaran Malatyaspor ile 20. yüzyılda hiç en üst lig göremeyen Elazığspor 1990’larda 1. Ligi pek çok defa zorlasalarda çıkmayı başaramazlar.

2001’de Malatyaspor, Diyarbakırspor ile birlikte aynı sene Süper Lig’e çıkınca; altlarında kalan Elazığspor’a artık en üst lige çıkmak farz olmuştur. Şehir halkı takım üstünde büyük bir baskı oluşturur. Ertesi sene Elazığspor bu baskının da etkisiyle tarihinde ilk defa Süper Lig‘e çıkmayı başarır. 2002-2004 yılları Doğu Futbolunun altın yılları olarak bilinir. Üç Doğu temsilcisi en üst ligdedirler.Malatyaspor ligi beşinci bitirerek UEFA Kupası‘na katılmayı başarır. Elazığ bir kez daha rakibinin gerisinde kalır. Ertesi sene Malatyaspor UEFA Kupası‘nda Basel‘e ilk turda elense de Avrupa’da oynayan ilk Doğu takımı olarak Türkiye’de sempatik bir yer edinir. Elazığspor ise ertesi sene yeniden 2. Lig’in yolunu tutar. Malatyaspor ise 2006’da son defa Süper Lig’de mücadele eder.

2006-2007‘de Elazığspor Play-Off’u son anda kaçırır, Malatyaspor ise Play-Off’ta elenir ve böylece iki takım son kez yaklaştıkları Süper Lig’e çıkamazlar. Bu tarihten sonra iki kulüpte de ekonomik kriz yaşanır. Elazığspor ertesi sene 2. Lig’e düşer. Malatya taraftarları bu duruma karşılık lokma döktürerek Elazığlılarla bir nevi alay ederler. Fakat aynı şey Malatyaspor’un başına ertesi sene gelir ve bu sefer de Elazığlılar lokma döktürürler. 2009-2010 senesinde iki kulüp de çok zor bir sezon geçirir. İflasın eşiğindeki iki kulüpten Malatyaspor küme düşer. Elazığspor ise son haftalarda aldığı kritik sonuçlar sayesinde zorlukla ligde kalır. Ertesi sene Elazığspor yeniden toparlanır ve ilk senesinde 1. Lig‘e geri dönmeyi başarır. Bir sonraki sene ise Süper Lig’e çıkmayı başaran Elazığspor günümüzde hâlen Süper Lig’deki yerini korumaktayken toparlanamayarak iflas eden Malatyaspor ise 3. Lig‘de Amatör Lig‘e düşer.

Malatyalılar günümüzde Malatyaspor’un zamanında pilot takımı olarak bilinen Yeni Malatyaspor‘a umut bağlamış durumdadırlar. Malatya Belediyespor’u isim değişikleriyle Yeni Malatyaspor’a dönüştürdüler ve yatırımlarını bu kulüp üzerine şekillendirmeye başladılar. Bir zamanların efsane takımları Malatyaspor’un ise profesyonel liglere dönüp yeniden Elazığspor’a rakip olup olamayacağı ise merak konusudur. Ayrıca Yeni Malatyaspor aynı sene 1. Lig’e çıkmayı Play-Off’larda kaçırmıştır.

Elazığspor ile Malatyaspor arasında oynanan 48 maçın 21 tanesini Elazığspor, 15 tanesini ise Malatyaspor kazanmış; 12 karşılaşma berabere sonuçlanmıştır.

Ege

[değiştir | kaynağı değiştir]

Altay – Bucaspor

[değiştir | kaynağı değiştir]

İzmir‘in iki kulübü arasındaki maçlardır. Altay uzun süre 1. Lig’de,Bucaspor da uzun süre 2. Liglerde oynadığından aralarında sadece 6 resmi karşılaşma oynanmıştır. Altay 3, Bucaspor 1 kere kazanırken 2 maç da berabere sonuçlanmıştır. En unutulmaz ve en kalabalık maç 11 Nisan 2010’da oynanan son maçtır. Bucaspor ile Altay 1-1 berabere kalmış ve Bucaspor Süper Lig‘e averajla çıkmıştır. Altay ise Play-Offlara kalmış sonrasında üst lige çıkmayı başaramamıştır.

Aralarında sadece 6 resmi karşılaşma oynanmasına rağmen Bucaspor ile Altay arasında rekabet kent genelinde sürmektedir.

Altay – Göztepe

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ana Madde: Altay-Göztepe derbisi

1923-24 ve 1924-25 sezonlarında İzmir lig şampiyonu olan Altay, o yıllarda İzmir‘in en kuvvetli temsilcisiydi. Fakat başarı aynı zamanda çekişmeleri ve anlaşmazlıkları da getirecekti. 1923’te Ankara seyahati sırasında bir grup ayrılarak Altınordu‘yu kurdu. Fakat sorunlar bitmemişti. 1925’te bu kez Aydın’a giden kafilede tren yolculuğu sırasında tartışma çıktı. Alsancaklılar ile arası açık olan Güzelyalılılar tartışma sonrası bağları tamamen kopardı. Böylece Güzelyalı kulübü Göztepe kurulmuş oldu. 1941 senesine kadar Göztepe etkili olamadı. Altay ise 7 şampiyonluk kazandı. Göztepe tek şampiyonluğunu Doğanspor adı altında alabildi. Fakat Göztepe 1941-1944 arasında üst üste 3 kere İzmir şampiyonu olunca rakibine üstünlük kurmaya başladı. Ulusal Futbol Ligi kurulana kadar ise Altay 6 şampiyonluk daha kazandı. Göztepe ise 2 şampiyonluk alarak Altay’ın biraz daha gölgesinde kaldı.

Göztepe, Avrupa kupalarında başarılı olunca Altınordu, İzmirspor ve Karşıyaka’yı gölgede bıraktı. 1960’lı yıllarda en büyük rakibi Altay’dı. Altay’da istikrarlı dereceler elde ediyor ve Türkiye’yi Avrupa kupalarında temsil ediyordu. İki takım da bu dönemde ikişer Türkiye Kupası şampiyonluğu elde etti. Bunlardan 1967 Türkiye Kupası finalinde iki takım karşı karşıya geldi ve maç 2-2 sona erdi. O zamanın kuralları gereği para atışı yapıldı ve Altay kupayı müzesine götürdü. Göztepe’yi bu yıllarda bir adım öne çıkaran ise sürekli ilk turlarda kupaya veda eden Altay’ın aksine, Fuar Şehirleri Kupası‘nda yarı final ve UEFA Kupa Galipleri Kupası‘nda çeyrek final oynamasıydı.

1980’li ve 1990’lı yıllarda Altay, 1. Lig‘de birkaç sene haricinde sürekli yer aldı. Göztepe ise 1982’de düştü ve ancak 1999’da tekrar çıkabildi. Bu senelerde Altay ciddi taraftar potansiyeli topladı. Karşıyaka ve Göztepe ile beraber en çok taraftara sahip üç takımdan biri oldu. Göztepe ise 1999’da 1. Lig’e çıkarak itibarını yeniden kazandı. Fakat 2000’li yıllardaki kriz ve Amatör Lig’e kadar düşmesi Göztepe’ye büyük bir darbe vurdu. Altay ise bu senelerde büyük şanssızlıklar yaşayarak birkaç kez Süper Lig’in kapısından dönmek zorunda kaldı.

Altay ile Göztepe arasında 54 lig maçında Altay 23, Göztepe ise 11 galibiyete sahiptir. 20 maç ise beraberlikle sona ermiştir. Göztepe, Altay’a karşı son galibiyetini 1979-80 sezonunda 3-1 ile elde etmiştir.

Göztepe’nin İzmir’i sahiplenmesine karşın, Altay İzmir’in merkezinin ve daha üst tabakaların takımı olarak bilinmiştir. Son senelerde bu durum göçlerle değişmeye uğrasa da Altay’ın taraftarı hala yoğunluk olarak Alsancak ve çevresindendir. Göztepe ise Güzelyalı ve çevresi ağırlıklı olsa da genel anlamda İzmir çapında taraftara sahiptir.

Altay – Karşıyaka

[değiştir | kaynağı değiştir]

Karşıyaka, 1912 senesinde İzmir‘in ilk Türk futbol kulübü olarak kuruldu. Bölgedeki tek Türk takımı olan ve İzmir’de azınlık takımlarının olduğunu söylerek Türk ve İslam’ın tek temsilcisi olduğunu belirten Karşıyakalılar, bundan dolayı da renklerini kırmızı ve yeşil olarak belirledi. Ne var ki bu konuda çok fazla beklemeleri gerekmeyecekti. İki sene sonra İzmir’de Altay kulübü kurulacak ve uzun süre şehirdeki tek rakipleri olacaktır.

Cumhuriyet kurulduktan sonra İzmir Ligi’nde ilk iki sene Altay şampiyon oldu. Ertesi sene Karşıyaka kazanınca aralarındaki rekabet iyice kızıştı. Sonraki 11 senede ise Altay 5 kere şampiyon olurken, Karşıyaka hiç şampiyonluk kazanamadı. Bu yıllarda İzmir futbolunda Altay’ın büyük bir üstünlüğü bulunuyordu. Ayrıca bünyesinden Göztepe ve Altınordu isimli iki kulüp daha çıkmasına rağmen en başarılı takım konumundaydılar. Millî ligler başlayana kadar da Altay 9 şampiyonluk daha elde etti. Karşıyaka ise 3 şampiyonluk elde edebildi. Altay 16 şampiyonlukla liglere de açık ara farkla İzmir’in en başarılı takımı unvanıyla başladı. İlk sene Karşıyaka 2. Ligden 1. Lige çıktı ve ilk defa 1960 senesinde karşılaştılar. Karşıyaka bu maçı 2-0 kazandı.

Altay liglerde İzmir’in takımlarına karşı büyük bir üstünlük kurmuştur. 41 sene Süper Lig’de oynayarak bu ligde en fazla oynayan 5.takımdır. En son küme düşmeden önce ise üç büyüklerden sonra Süper Lig‘de en fazla oynayan takımdı. Karşıyaka ise toplamda 16 sene en üst ligde oynamıştır. Altay’ın ayrıca 2 Türkiye Kupası şampiyonluğu bulunmaktadır. Ayrıca bu kupada 5 kere final oynamış ve 2 kere de ligi üçüncü sırada tamamlamıştır.

1960 ve 1970’li senelerde Göztepe ve Altay’ın gerisinde kalan Karşıyaka, 1980’li yıllarda İzmir futbolunu Altay’la beraber Birinci Lig’de en fazla temsil eden takım oldu. 1990’lı yıllarda ise 3 sezon 1. Lig’de oynayan Karşıyaka 2000’li yıllarda 1. Lig’de oynayamadı. Altay ise 2 sene mücadele edebildi.

Karşıyaka her ne kadar sportif başarı olarak Altay’ın çok gerisinde kalsa da, taraftarı ve Karşıyakalılık kimliği kulübü ön planda tutan etken olmuştur. Altay’ın 2. Lig’e düşmesi sonrası 2011-2012 sezonunda Karşıyaka tarihinde ilk defa Altay’dan üst düzey bir ligde mücadele edecektir.

Aralarında oynanan 55 maçta Altay 24 kere, Karşıyaka 12 kere gülmüştür. 19 maç ise berabere bitmiştir.

Akhisarspor – Turgutluspor

[değiştir | kaynağı değiştir]

Manisa ilinin en büyük iki ilçesinin iki takımı arasındaki mücadelelerdir. 1985’te ilk defa 3. Ligde karşı karşıya geldiler ve ilk maç 1-1 sonuçlandı. İki takımın da önemli bir sportif başarısı olmasa da Turgutlu ve Akhisar ilçelerinin geçmişten beri olan komşuluk rekabetleri bu takımlar arasında da iddialı maçlar oynanmasına vesile olmuştur. İki takımda çok büyük bir taraftar potansiyeline sahip olmasa da aralarında oynadıkları her maç dolu tribünlere karşı oynanır.

Turgutluspor ilk defa 1992-1993 senesinde 2. Lige çıkmıştır. Akhisar Belediyespor ise 2007-2008 sezonunda 2. Lig’e çıkmıştır. 2009-2010 senesinde ise 1. Lig‘e çıkarak ilk defa Turgutluspor’un önüne geçmiştir.

Aralarında oynanan 30 resmi maçta Turgutluspor 15-6 galibiyet üstünlüğüne sahiptir. 9 maç ise berabere bitmiştir. Akhisar Belediye Spor 2012-2013 sezonun Süper Lig’de Mücadele edecektir.

Aydınspor – Nazilli Belediyespor

[değiştir | kaynağı değiştir]

Aydın takımlarının mücadelelerine sahne olur.Aydınspor 1984 senesinde aralarındaki ilk maçı 6-1 kazanmıştır.Nazilli ilçesinin Aydın merkeziyle rekabeti sonucu doğmuştur. Aydınspor 1990-1993 seneleri arasında 1. Lig‘de mücadele etmiştir.Nazilli Belediyespor ise en yüksek 2. Lig‘de mücadele edebilmiştir. Aydınspor genelde rakibine göre daha çok başarılara imza atmıştır.

Nazillispor, son yıllarda ise Aydınspor’un yaşadığı maddi kriz nedeniyle Amatör Lig’e kadar düşmesi sonucu rakibine üstünlük kurmuştur. 2011-2012 senesinde 3. Lig’e geri dönen Aydınspor ile yeniden karşılaşacaklardır. Aralarındaki maçlarda ise Nazilli Belediyespor 13 kere kazanmıştır. Aydınspor’un 9 galibiyeti vardır. 3 maç ise berabere bitmiştir.

Bucaspor – Göztepe

[değiştir | kaynağı değiştir]

Buca, Cumhuriyet dönemine kadar Rum, Yahudi ve Türklerin beraber yaşadığı ve levantenlerin köşklerinin bulunduğu İzmir il merkezine uzak bir kasaba konumundaydı. İzmir‘e olan bu uzaklığı da bölgede futbolun gelişmesini geciktirdi. Her ne kadar Bucaspor 1928 senesinde kurulmuş olsa da uzun seneler İzmir Mahalli Liglerinde oynadı.

Göztepe ise İzmir’in merkezindeki diğer kulüpler gibi profesyonel liglere erken dahil oldu ve 1960’lı senelerde Avrupa’da önemli başarılara imza attı. Göztepe ve İzmir merkezinin Bucalılara köylü gözüyle bakması rekabetin fitilini ateşleyen kıvılcım olmuştur. Buca her ne kadar artık merkez bir ilçeyse de, eskiden otobüs ve trenin İzmir merkezine seyrek gitmesi ve Buca*nın insanlarının çiftçilikle geçinmesi İzmir’in ise modern olarak ön plana çıkmasından dolayı günümüzde bile aralarındaki rekabetlerinde bu durum söz konusu edilebilmektedir. 2010 senesinde Bucaspor, Süper Lig‘e çıktığında Bucalılar Köylünün Zaferi sloganlarını tercih etmişler ve İzmir’in köy olarak görünen ilçesinin İzmir’in tek Süper Lig takımı olmasını vurgulamışlardır.

1980’li yıllarda Buca, İzmir’in merkezi bir ilçesi haline geldi.1984 senesinde 3. Lig’e dahil oldu. Göztepe ise bu senelerde 1982’de düştüğü 2. Lig’de mücadele ediyordu. Bucaspor 1989-1990 senesinde şampiyon olarak 2. Lig’e çıkmayı başarınca iki takım ilk defa 1990-1991 2. Lig B Grubunda karşılaştılar. Bucaspor lige 4te 4 yaparak girmiş ve Fırtına lakabını almıştı. Lider Bucaspor’un ardından ikinci Göztepe ise 9 puandaydı. Bucaspor, Alsancak Stadyumu‘nda Göztepe’yi 2-1 yendi ve 5te 5 yaparak 1. Lig’e çıkma yolunda lige müthiş bir başlangıç yapmış oldu.Aralarında birçok kritik maçın olduğu rekabet böylece başlamış oluyordu.

Yedi sene boyunca aynı ligde oynadılar. Zaman zaman 1. Lig’i zorlasalar da üst lige çıkamadılar. Göztepe ve Bucaspor birer kez 3-0 kazanırken, Bucaspor’un 4-3 kazandığı karşılaşma ise aralarındaki en gollü karşılaşma oldu. 1997-98 ve 1998-99 sezonlarında ise Karşıyaka ile de aynı ligde yer aldıklarından maçların güvenliği nedeniyle Göztepe, İstanbul takımlarının ağırlıkta olduğu A Grubu’nda oynadı.1998-1999 senesinde 1. Lig‘e çıkan Göztepe, ertesi sene yeniden düştü.

2000-2001 senesinde yeniden karşılaştılar.İki takımın da birer kez galip geldiği bu sezonda Göztepe yeniden 1. Lig’e çıktı. Bucaspor’un sondan bir önceki haftada 2-1 kazandığı karşılaşmada Göztepe taraftarları, Bucaspor lehine tezahürat yaptılar. Bucaspor’un üç puan alarak ligde kalma yolunda avantaj yakaladığı bu haftada rakip takımlar Göztepe’nin Bucaspor’a bilerek yenildiğini iddia etti.

2000’li yılların başlarında Bucaspor, sarı ve laciverte kırmızı rengini ekledi. Bu durum kulüp ve taraftar bazından büyük huzursuzluk yatarınca yönetim kurulu kırmızı rengi iptal etti.

2004-2005 senesinde ise aralarındaki en gerilim dolu maç oynandı.Ligin bitimine 5 hafta kala Göztepe’nin Aydınspor’un 6 puan gerisinde olduğu ve mutlak kazanması gereken maçta Göztepe bir de penaltı kaçırdığı ilk devreyi 1-0 üstün tamamladı.2001 yılına atıfta bulunarak Bucaspor taraftarları Göztepe lehine tezahürat yaptı. Ne var ki ikinci yarıda Bucaspor skoru 2-1’e çevirip Göztepe’nin 3. Lig’e düşmesi büyük oranda kesinleşince maç sonlarına doğru ve sonrasında olaylar çıktı. Bu maçtan sonra da hep zıt saflarda yer aldılar. Ayrıca aynı sene Göztepe, Bucaspor’u 3-0 ile Türkiye Kupası dışına itti.İlk lig maçını ise Bucaspor deplasmanda 2-1 kazandı.

İki takım son olarak 2009’da Türkiye Kupasında karşılaştı ve Bucaspor rakibini 1-0 yenerek eledi.

Son yıllarda Bucaspor üst üste iki senede iki şampiyonluk yaşayarak Süper Lig‘e kadar çıkarken, Göztepe Amatör Lig’e kadar düşünce Bucaspor rakibine karşı büyük bir başarı üstünlüğü kursa da Göztepe dört sene içinde üç lig atlayarak yeniden 1. Lig‘e çıktı. Bucaspor ise Süper Lig’den 1. Lig’e düştü.

Aralarında şu ana 26 maç oynandı. İzmir’in sarı-lacivertlileri 11 kere kazanırken, Göztepe 10 kere galip geldi.5 maç ise berabere sonuçlandı.

Bucaspor, taraftarı çoğunluk olarak Buca’dan olmasına rağmen İzmir’in en büyük ikinci ilçesinin takımı olmasının avantajıyla önemli bir taraftar kitlesini barındırmaktadır. Önceki senelerde Buca’da çok taraftarı olmasıyla bilinen Göztepe ise son yıllarda buradaki etkinliğini Bucaspor’a kaptırmıştır. İzmir’in sahibi olduğunu iddia eden Göztepe ile Karşıyaka ile birlikte İzmir’in bir diğer aykırı takımı olan Bucaspor’un rekabeti 2011-2012 senesinde 6 sene sonra maç oynanarak devam edecektir.

Bucaspor – Karşıyaka

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ana madde: Bucaspor-Karşıyaka derbisi

Karşıyaka ve Bucaspor‘un ortak özelliği Cumhuriyet’in ilk yıllarında İzmir merkezine uzak olmalarıdır. Bu durum da İzmir’in merkezi takımları olan Göztepe,Altay,İzmirspor ve Altınordu ile soyutlaşmalarına yol açmıştır. Günümüzde bile hala kendilerine diğer İzmir takımlarına olduğu kadar destek verilmediğini zaman zaman vurgulamaktadırlar. Türk soylularının köşklerinin bulunduğu Karşıyaka ile levantenlerin köşklerinin bulunduğu Buca zamanla İzmir’in merkezi ilçesi durumuna gelmişseler de günümüzde hala Bucalı ve Karşıyakalı olmalarını kendilerini İzmirli olmaktan ön sıraya koymaktadırlar.

Bucaspor ile Karşıyaka arasındaki ilk maç ise 1992’de 2. Lig’de oynandı ve Karşıyaka 2-0 kazandı.Aralarında oynanan 31 karşılaşmada Karşıyaka 15 kere Bucaspor ise 8 kere galip gelmiştir. 8 maç ise berabere bitmiştir. Aralarındaki en gollü maç 2002’de 4-4 biten maç oldu.Ayrıca 1997’de Bucaspor’un 4-3 kazandığı maçta 4 gol atan Bucaspor’un unutulmaz oyuncusu Tevfik Cihan Bulut İzmir derbilerinde bir maçta en çok gol atan oyuncu unvanına sahiptir.

Bucaspor, 4 Nisan 2010’da oynanan unutulmaz maçta ise rakibini 3-2 yendi ve bu maçta Süper Lig için büyük avantaj yakalarken rakibini de Play-Off’a itti.

Karşıyaka ve Buca halkı büyük oranda kendi ilçesinin takımını tutmaktadır ve günümüzde hala İzmir’i kendi ilçesinden sonraya koymaktadır. Aralarında ise her şeye rağmen İzmir rekabeti devam etmektedir.

Bucaspor – Turgutluspor

[değiştir | kaynağı değiştir]

Bucaspor ve Turgutluspor 1985 senesinde lige beraber dahil olmuşlardır. Bu seneden sonra tam 17 kere aynı liglerde yer almışlardır. Aralarındaki ilk karşılaşmayı Turgutluspor 3-1 kazanmıştır. Aralarındaki 52 maçta Bucaspor 19 kere, Turgutluspor ise 15 kere kazanmıştır. 18 maç berabere bitmiştir.

Aralarındaki rekabetin temelinin tek bir nedeni yoktur. Yıllardan beri sık sık aynı ligde olmaları ve çıkma ve düşme konusunda rekabet etmeleri bunun temel nedenidir. Son senelerde ise taraftarlar arasında gerçekleşen hadiseler de maçların rekabete dönüşmesine yol açmıştır.Turgutlu ve Buca arası 45 dakikadır ve bundan dolayı da aralarında yapılan maçlarda iki takım taraftarının da kalabalık gelmesi nedeniyle özellikle son maçlar olaylı geçmiştir.

1996-1997 senesinde iki takım nefes nefese mücadele vermiş ve Bucaspor aynı puanda olmasına rağmen rakibini averajla geçerek Klasman Grubunu lider tamamlamış ve 1. Lig için Play-Off oynamaya hak kazanmıştır.

Bucaspor son üç sezonda iki şampiyonluk elde edip bir kere de Süper Lig‘de oynamanın da etkisiyle rakibine her anlamda önemli bir üstünlük kurmuştur. Ayrıca altyapısı ve tesisleşmesiyle de eskiden olan rekabette artık büyük üstünlüğe sahiptir.

Göztepe – Karşıyaka

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ana madde: Göztepe-Karşıyaka Derbisi

1960’lı yıllara kadar İzmir şehir merkezi, GüzelyalıKonak ve Alsancak‘tan ibaret olmuştur. Cumhuriyetten önce ise Konak ve Alsancak’ta Yahudi,Rum ve Avrupa Mahalleleri yer alırdı.Körfez’in karşı yakasında ise Karşıyaka bulunurdu.Burası tamamen Türk mahallelerinden oluşur bundan dolayı da Karşıyakalılar kendilerini İzmir’in Türk kesimi olarak görürlerdi.Bundan dolayıdır ki sonrasında kuracakları futbol kulüplerinin renkleri de Türk’ün kırmızısını ve İslam’ın yeşilini taşıyacaktır. Karşıyakalılar, Biz Karşıyakalıyız der körfezin karşısına geçerken de İzmir’e gidiyorum diye konuşurlardı.Bu durum Osmanlı yıllarında başlamış ve İzmir göçlerle metropol konumuna gelene kadar 1980’li yıllara kadar sürmüştür. İşte Karşıyaka böyle bir geleneğin takımıdır. Günümüzde Bayraklı ve Bornova ilçeleri Karşıyaka ile İzmir şehir merkezini hemen hemen birbirine bağlamış durumdadır. Ne var ki Karşıyakalılar ile İzmir arasındaki futbol rekabeti ise en az eskisi kadar sıcaktır.

Göztepe, İzmir’in Güzelyalı semtinde kurulmuş olan bir kulüptür. Her ne kadar semt kulübü olarak yola başlamış olsalar da bir İzmir takımı görünümündedirler.İzmir’in Karşıyaka ve çevresi dışındaki hemen her yerinden taraftarları vardır. Göztepe bir anlamda Karşıyakalılara karşı İzmir kentinin tepkisidir.

Ülkede futbol ilk olarak İzmir’de oynanır. Burada İngilizlerin Bornova çayırlarında başlattığı futbol hareketine Rum ve Ermeni gençler de katılır. Karşıyakalılar vatandaki kötü gidişata sessiz kalmaya niyetli değildirler. Kendi deyimleriyle Gavur İzmirdeki yabancı takımlara karşı bir Türk takımı oluşturmanın zamanı gelmiştir. Böyle bir ortamda işgale direnişin bir yolunun da futbol olacağına inanan her halk gibi Karşıyakalı gençler de satın aldıkları bir topla futbol hayatlarına başlamışlardır. Burada İzmir’in azınlık takımlarıyla oynarlar. Karşıyaka resmi olarak da, İzmir’in ilk Türk futbol kulübü olarak 1912 senesinde Karşıyaka Muaresei Bedeniye Kulübü adıyla kurulur. Fakat bu yalnızlıkları çok fazla sürmez.İki sene sonra 1914 yılında Altay kulübü kurulur. Altay, Karşıyaka’nın o yıllardaki en büyük rakibi olur. 1920’li yıllara kadar gösterdiği başarılarla Karşıyaka’nın bir adım önüne geçse de başarıyı sahiplenme duygusu Altay’ın içindeki grupları birer birer ayrılmaya sevk eder. 1923 yılında Altınordu Altay’dan ayrılarak İzmir’in üçüncü futbol kulübü olarak kurulur.İki sene sonra ise Altay’ın Aydın‘a yaptığı seyahat sırasında grupta bir anlaşmazlık çıkar ve Güzelyalıdaki gençler 1925 senesinde nihayet Göztepe’yi kurarlar.

Göztepe, kurulduktan on dört sene sonra 1939’da ilk İzmir şampiyonluğunu İzmirspor ile birleştiği Doğanspor adı altında alır. Ertesi sene yeniden ayrılırlar. 1942 ve 1944 yılları arasında da üst üste üç kere İzmir şampiyonu olurlar. Artık Karşıyaka’nın koltuğu ciddi anlamda sallanmaktadır. Göztepe başarılı oldukça İzmir’i sahiplenlenme yarışı iyice kızışır. Altınordu,İzmirspor ve Altay daha çok üst tabakayı temsil ederler ve bu duruma biraz daha yabancı kalırlar. Karşıyaka, İzmir Körfezi’nin kuzey kısmının gururu olmuştur. Göztepe ise artık Güzelyalı semtinden İzmir kentine yayılmıştır.İşte kutuplaşma ve ezeli rekabet kuvvetli bir biçimde başlamıştır.Türkiye Futbol Ligi kurulana kadar da İzmir’de ikişer şampiyonluk daha kazanırlar. 1959’da Türkiye Ulusal Futbol Ligi kurulur.İstanbul,Ankara ve İzmir kulüpleri bu lige katılır.İzmir’in son şampiyonu Karşıyaka ile Göztepe de bu kulüpler arasındadırlar. Aralarındaki ilk lig maçı 8 Mart 1959’da Alsancak Stadyumu‘nda oynandı ve Göztepe 3-2 kazandı.İlk sene Göztepe ligi dördüncü, Karşıyaka ise altıncı tamamladı.Artık ünleri ülke çapına da yayılmıştır. 5 Mart 1961’deki 6-2 biten Karşıyaka galibiyeti ise Göztepe’nin itibarını biraz düşürür.

Göztepe’nin altın yılları 1960’lı senelerdir. Altay bu turnuvada İzmir’i temsil eden ilk takım olsa da,İzmir ve Türkiye’nin gururu 1964 ile 1971 yıllarındaki Avrupa arenasında Fuar Şehirleri Kupası‘nda (Günümüzde UEFA Avrupa Ligi) yarı final oynayan Göztepe olmuştur. Ayrıca UEFA Kupa Galipleri Kupası‘nda da bir kere çeyrek final oynama başarısı gösteren Göztepe, o yıllarda artık İzmir’in en büyük takımıdır.İzmir’de Göztepe çılgınlığı baş göstermiştir.İzmirliler Göztepe İzmirdir demektedirler. Göztepe, İzmir’i dünyaya da tanıtan bir ikon haline gelmiştir.Gürsel AkselFevzi ZemzemAli ArtunerNevzat Güzelırmak gibi efsane isimler İstanbul takımlarının müthiş tekliflerine rağmen Göztepe’de kalmayı tercih ederler. O zamanlar bir İzmirlinin top peşinde koşarkenki en büyük hayali bir Gürsel Aksel olabilmektir. Bu duruma Karşıyakalılar sessiz kalmazlar ve Biz İzmirli değiliz Karşıyakalıyız diyerek bağları koparırlar. Artık plakaları otuz beş değil, otuz beş buçuktur. Bu duruma karşı Göztepeliler de biz İzmir’i temsil ediyoruz diyerek Tam 35 sözünü kullanmaya başlarlar.

Karşıyaka ise 1960 ve 1970’li yıllarda 2. Lig ile 1. Lig arasında gidip geldi.İstediği başarıları yakalayamadı. Göztepe ayrıca 1967’de final oynadığı kupada, 1969 ve 1970’te de Türkiye Kupasını da müzesine götürdü.1969’da final oynadığı kupada ise 1970’te Cumhurbaşkanlığı Kupasını da (Günümüzde Süper Kupa) müzesine götürmeyi başardı.

1980’li yılların en dikkat çekici olayında, 16 Mayıs 1981’de ise Türkiye tarihinin en büyük derbilerinden biri oynandı. Dünya futbol tarihine ikinci lig tarihindeki en kalabalık karşılaşma olarak geçen ve resmi kurumlarca da tescillenen bu karşılaşma öncesi iki takımdan Karşıyaka 1 puan farkla 33. haftaya giriyordu ve kazandığı takdirde son hafta öncesi 1. Lig’e çıkmayı garantileyecekti.Göztepe ise kazanarak son haftaya 1 puan önde girmeyi hesaplıyordu. Karşılaşmada tribünler ikiye bölünmüştü.40.000 Karşıyakalı, 40.000 Göztepeli takımlarını destekledi. Maça Ege çevresinden seyirciler geldi. Karnaval havasında geçen karşılaşma 0-0 sona erdi ve Karşıyaka son haftaya avantajlı girdi.Son hafta ise Karşıyaka yönetiminin uğruna tren kaldıracağı Bandırmaspor deplasmanında Karşıyaka gol atamayacak, Göztepe ise evinde Balıkesirspor‘u 3-2 yenerek Süper Lig’e çıkacaktı.

1982’de Göztepe küme düştü ve tam 19 sene burada mücadele etmek zorunda kaldı. Karşıyaka ise bu süre zarfında yedi sezon Birinci Lig’de mücadele etti ve Göztepe’nin önüne geçti.Karşıyaka 1996’da son kez küme düştü ve bir daha en üst düzey ligde oynayamadı.Göztepe 1999’da Süper Lig’e geri döndü.Böylece yeniden ipleri eline aldı. Fakat mazisini yakalayamadı. İlk sene küme düştü. İki sene sonra yeniden çıktı ilk sene yedinci olarak UEFA Kupası‘nı kıl payı kaçırdı.Fakat ertesi sene hemşehrisi Altay ile birlikte yeniden küme düştü.Kulüp borç krizi yüzünden transfer yasağıyla karşı karşıya kaldı ve beş senede dört lig düştü.Amatör Lig’e kadar düşen Göztepe için Karşıyaka taraftarı lokma döktürdü ve Göztepe için sela okuttu. Göztepe ise bitti denilen yerde Altınbaş Holding’in takımı almasıyla küllerinden doğdu.Dört senede üç lig atladı ve 2011-2012 sezonunda yeniden 1. Lig‘de oynayacak.Bu süre zarfında Karşıyaka ise iki kere Süper Lig’in kapısından döndü.İlk olarak 2008-2009 sezonunda Play-off finalinde Kasımpaşa’ya 2-1 ile kaybetti.Ertesi sene ise yine Play-Offlarda grubu 3.bitirerek Süper Lig‘e çıkamadı.

Tam 7 sene sonra 1. Lig’de yeniden karşılaşacak olan İzmir’in ezeli rakipleri toplamda 43 kere karşı karşıya geldiler.İki takım da on yedişer galibiyete sahipler. 9 maç ise berabere sonuçlanmıştır.

Güneydoğu Anadolu

[değiştir | kaynağı değiştir]

İç Anadolu

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ankaragücü – Gençlerbirliği

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ana madde: Ankaragücü-Gençlerbirliği derbisi

Başkent Ankara, Dünya’nın pek çok başkentinin aksine her ne kadar büyük bir futbol rekabetine sahip olmasa da, her şeye rağmen Türk Futbolunun iki köklü kulübü MKE Ankaragücü ile Gençlerbirliği senelerdir oynadıkları Süper Lig‘de ister istemez bir rekabete sahip olmuşlardır. Ankaragücü ile Gençlerbirliği, İstanbul veya İzmir takımlarında olduğu gibi belli bölgenin takımı değildirler ve bu durum da özel bir rekabetin veya hikâyenin ortaya çıkmamasında önemli etken olmuştur.

İki kulüp ilk defa 1959-1960 sezonunda karşı karşıya geldiler. Ankaragücü 4-2 kazandı.O yıllarda Ankara’dan pek çok takım en üst ligde mücadele ettiğinden iki kulüp arasında herhangi bir rekabet söz konusu değildi.Bu durum çok uzun yıllar böyle devam etti.Ankaragücü’nün toplamda 49, Gençlerbirliği’nin ise 40 sene Süper Lig‘de mücadele etmiş olması ve Ankara takımlarına bu konuda büyük fark atmış olmaları belli bir süre sonra rekabeti getirmiştir.İki kulüp özellikle 1980’den sonra bu konuda iyice ön plana çıkmaya başladı.1977-78 senesinde Ankaragücü ligden düşünce Ankara şehri ilk defa temsilcisiz kaldı.1980-81 senesi sonunda Darbe Hükûmeti Ankara’nın 1. Lig’de kulübü olmamasına dikkat çekerek o senenin Türkiye Kupası şampiyonu Ankaragücünü 1. Lig’e aldı. Bu karar yurt genelinde huzursuzluk yarattı. Gençlerbirliği de bu durumdan rahatsız olan takımlar arasındaydı.

1983’te 1. Lig’e yeniden dönen Gençlerbirliği 1987’de Türkiye Kupası‘nı kazandı. 1988-89’da yeniden 2. Lig’de oynadı fakat ertesi sene yeniden ve son kez 1. Lig’e yükseldi.Ankaragücü ise 1981’den sonra hep en üst ligde yer aldı. İki takım böylece yirmi seneyi aşkın bir süredir beraber Ankara şehrini temsil etmektedirler. Zaman zaman karşılaştırılsalar da aralarındaki maçlarda kayda değer bir olay görülmemiştir. Genelde maçları dostane bir havada geçer. Ankaragücü taraftar potansiyeli bakımından rakibine üstünlük kurmuştur.

Aralarındaki maçlarda Ankaragücü 32-28 galibiyetlerde üstün olan taraf olmuştur.

Çorumspor – Tokatspor

[değiştir | kaynağı değiştir]

İç Anadolu Bölgesi‘nin iki kulübü tarihlerinde hiç Süper Lig’de oynamamış olsalar da bir komşuluk rekabetine sahiptirler. İki kulüpten Tokatspor bir defa Türkiye Kupası‘nda gruplara kalmıştır.Çorumspor ile Tokatspor ayrıca 2008-2009 ve 2009-2010 sezonlarında Yükselme Grubunda beraber yer almışlar fakat 1. Lig‘e yükselememişlerdir.

Aralarında ilk maç 1970’te yapılmış ve Çorumspor 1-0 kazanmıştır. Galibiyet sayılarında ise Tokatspor’un 22-20 üstünlüğü vardır.

Kayserispor – Sivasspor

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ana madde: Sivasspor – Kayserispor Rekabeti

Anadolu Derbisi olarak adlandırılır.Şehirler arasındaki rekabet kendini futbolda da göstermiştir.İlk defa 1967’de karşılaştılar ve Kayserispor 3-0 kazandı.Bu karşılaşmada ölümler gerçekleşti ve daha ilk maçta büyük rekabet başlamış oldu. (Bakınız : 1967 Kayseri stadyum faciası).Bu olaylardan sonra rövanş maçı güvenlik nedeniyle Ankara’da oynandı.İki takım uzun yıllar aynı liglerde mücadele ettirilmedi.1974’te Türkiye Kupası‘nda üçüncü kez karşı karşıya geldiler ve Kayserispor 2-1 kazandı.Lig maçı ise ancak 1991’de yapıldı.3. Lig’deki bu maçlarda ise Kayserispor’un 2-0 ve 1-0’lık üstünlükleri vardı.Kayserispor birçok defa kendine Süper Lig’de yer buldu fakat Sivasspor 2005 yılına kadar hiç Süper Lig‘de oynayamadı.

Sivasspor ilk defa 2007-2008’de şampiyonluğa oynayarak dikkat çekti.2008-2009’da bir kez daha şampiyonluğu zorladı.Kayserispor ise istikrarlı dereceler alarak rakibinden çok aşağıda kalmadı.

Aralarında oynanan maçlarda Kayserispor 12, Sivasspor 13 galibiyet alırken 10 maç berabere bitmiştir.

Karadeniz

[değiştir | kaynağı değiştir]

Çaykur Rizespor – Trabzonspor

[değiştir | kaynağı değiştir]

Trabzonspor ve Çaykur Rizespor arasındaki fitili ateşleyen en önemli neden Çaykur‘dur. Rize çok gelişmeden önce Trabzon‘da bulunan Çaykur birçok kişinin çalıştığı bir sektör olmuştur. Fakat Çaykur‘un Rize’ye taşınması Trabzonluların tepkisini çekmiştir. Bu durum iki il arasındaki düşmanlığı arttırdı. Bu durum futbola da yansıdı.Trabzonspor genellikle rakibini devirirken Rize‘nin sürpriz yaşattığı anlar da olmuştur. Aralarındaki 36 maçın 23’ünü Trabzonspor, 6’sını Çaykur Rizespor kazanmıştır. 7’si ise beraberedir. Maç Rize’de Trabzonspor için 3-0 galibiyet ile sona erdi. Trabzonspor, Trabzon’da Çaykur Rizespor‘a 5-2 attı.

Giresunspor – Orduspor

[değiştir | kaynağı değiştir]

Fındık ile kaderi değişen iki şehrin hikâyesi siyasi, ekonomik ve kültürel alanlarda da devam etmiştir. İki şirin Karadeniz şehrinin tarlı rekabeti Karadeniz’e damgasını vurmuştur. Fındık üzerinden yürütülen yarışı Giresun Kalite Yağlı Fındığın dünya standartları tarafından onaylanınca bu alanda zaferi Giresun kazanmış olsa da. Ordu birçok ekonomik alanda ilerleme kaydetmiştir. Son yapılan yasayla Ordu büyükşehir olmuş fakat Orduspor Giresunspor kadar kaliteli bir futbol hayatı devam ettirememiştir.

Samsunspor – Trabzonspor

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ana madde: Samsunspor-Trabzonspor rekabeti

Marmara

[değiştir | kaynağı değiştir]

İstanbulspor – Galatasaray

Ana madde: İstanbulspor-Galatasaray rekabeti

İstanbulspor – Beşiktaş

Ana madde: İstanbulspor-Beşiktaş rekabeti

İstanbulspor – Fenerbahçe

Ana madde: İstanbulspor-Fenerbahçe rekabeti

Bandırmaspor – Balıkesirspor

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ana madde: Balıkesirspor-Bandırmaspor rekabeti

Beşiktaş – Galatasaray

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ana madde: Beşiktaş-Galatasaray derbisi

Beşiktaş – Fenerbahçe

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ana madde: Beşiktaş-Fenerbahçe derbisi

Fenerbahçe – Galatasaray

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ana madde: Fenerbahçe-Galatasaray derbisi

Kasımpaşa-Karagümrük rekabeti

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ana madde: Kasımpaşa-Karagümrük rekabeti

Kocaelispor – Sakaryaspor rekabeti

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ana madde: Kocaelispor-Sakaryaspor rekabeti

Antalyaspor – Alanyaspor rekabeti

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ana madde: Antalyaspor – Alanyaspor rekabeti

Ayrıntılı bilgi için!!!

By Editör

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir